Çözücü hipnoz, Floris Weber tarafından geliştirilmiştir ve hastalığın nedenlerine yönelik terapiyi temel alır. Tedavide ön planda danışanın olumsuz davranışlara ve düşüncelere sebep olan sıkıntı duyguları ele alınır ve çözümlenir. Bu duygudan geçen yol birçok danışanda kalıcı ve derin bir iyileşme sağlar.
İSTENMEYEN DAVRANIŞLAR
Davranışlarımız doğrudan duygularımızla ilgilidir ve kendimizi nasıl hissettiğimizi gösterirler. Hipnoz terapisi, duygusal engellerin üstesinden gelmeye ve engelleri çözmeye yardımcı olabilir. Bu şekilde, zararlı yükten kurtuluruz ve özdeğerimiz güçlenir. Olumsuz duygularımızı ortadan kaldırarak olaylara bakış açımızı değiştirebiliriz.
Hipnoz sırasında çocuklukta yaşanan olaylar hatırlanabilir ve göz önüne gelebilir. İnsanlar bu durumda duygularını çocuklukta yaşadıkları gibi yeniden yaşarlar. Bu yeniden yaşama, kişi için olumludur, çünkü zararlı inançlarını fark eder ve böylece onlardan kurtulabilir.
Engelleyici semptomlar
Kendimizi uzun süre psikolojik olarak aşırı şekilde yorarsak, kaygı, uyku bozuklukları veya ağrı gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Tedavinin amacı, sıkıntı yaratan semptomlardan kurtulmaktır. Çözücü hipnoz yardımıyla bazı şikayetler hedefe yönelik ve basit bir şekilde tedavi edilebilir. Ancak bir „birikim semptomu“ şeklinde ortaya çıkan stresler de vardır. Bir birikim semptomu durumunda, birkaç stres bir araya gelir. Örneğin, hasta düzenli olarak çeşitli streslere mide ağrısı ile tepki veriyorsa, mide ağrısının ortadan kalkması için önce birkaç hastalık nedenlerin hipnoanalitik olarak tedavi edilmesi gerekir.
İlk görüşmemizde, semptomlarınızı gidermek için aşağı yukarı kaç hipnoz seansına ihtiyacımız olacağını size söyleyeceğim.
Bir hipnoz seansı sırasında çok kez bastırılmış duyguların ortaya çıktığını görürüz. Bunlara „duygusal abreyaksiyon“ denir. İnsanlar genellikle sadece nedenini bilmedikleri ve istemedikleri semptomu fark ederler ve bundan kurtulmak isterler. Fakat işlenmemiş duygular çoğunlukla semptomun nedenleriyle doğrudan ilişkilidir.
Semptomlardan KURTULMAK İÇİN sıkıntı VEREN DUYGULARI çÖZÜMLEMEK
Bilinçaltımız, yaşadığımız olayları o anda hissettiğimiz duygularla birlikte içimizde kaydeder, örneğin çocukluğumuzda şiddet yaşadıysak, hem şiddeti hem de o anki korku, öfke gibi duygularımızı içimizde barındırırız. Özellikle bunun gibi olumsuz duygular yaratan olaylar, uzun bir süre boyunca hafızamızda saklanan olaylardır. Bu duygular yaşam kalitemizi ve davranışlarımızı etkileyebilir.
Stres hormonları, özellikle olumsuz olayların çok iyi bir şekilde hafızada kalmalarını sağlar. Benzer olaylarda, bellekte saklı duygular tekrar ortaya çıkar ve kişi istenilmeyen ((uygunsuz, zararlı)) davranışları gösterir.
Bu işlenmemiş duygular bedenimizde stres yaratır, sinir sistemimiz rahatlayamaz ve semptomlar artar.
Abreyaksiyonlar kendini hipnoz esnasında örneğin öfke ya da ağlamak şeklinde belirtir. Reaksiyon kendini tüketir ve böylece duygular işlenir. Duyguya neden olan uyaranlar artık semptomu tetiklemiyorsa, duygu işlemenin başarılı olduğundan emin olabiliriz.